Drama-Skeç-Tiyatro-Oyun Sitesi

19 Aralık 2017 Salı

ÇOCUKLAR İÇİN BİLMECELER VE CEVAPLARI

ÇOCUKLAR İÇİN BİLMECELER VE CEVAPLARI

Gökte açık pencere, Kalaylı bir tencere. 
Ay

Bağlarım yürür, Çözerim durur. 
Ayakkabı

Tarlada biter, 
Makine büker,
Sabah akşam
Elimizi yüzümüzü öper.
Havlu


Uzundur ip değil, 
Isırır köpek değil.
Yılan

İki camlı pencere, 
Bakıp durur her yere.
Gözlük

Özü tatlı, Sözü tatlı, Candan daha kıymetli.
Anne

Şehirden şehire koşarım, Köyden köye giderim, fakat hiç hareket etmem.
Yol

Başımda saç yok, 
İçimde tat çok.
Kabak

Zilim var, kapım yok.
Telefon

Bir sihirli fenerim, Kibritsiz de yanarım. 
Ampul

Bakması güzel, 
Alması üzer.
Gül

Benim adım iki hece, Çalışırım gündüz geçer. 
Saat 

Ağız içinde dil, arifsen bil
Kaval

Ağzı vardır konuşmaz, yatağı vardır, fakat hiç uyumaz.
Akarsu 

Allah yapar yapısını. Bıçak açar kapısını.
Karpuz

Açarsam dünya olur yakarsam kül olur. 
Harita

Kuyruğu var, canlı değil. Konuşur, ama insan değil. Camı var, pencere değil. 
Televizyon

Benim bir hayvanım var kuyruğundan uzun burnu var.
Fil 

Dağı var, taşı yok, köyü var, adamı yok, ırmağı var, suyu yok.
Harita 

Eli var, ayağı yok;
karnı yarık, canı yok.
Ceket 

Biz biz idik biz idik, Otuz iki kız idik Ezildik büzüldük, Bir araya dizildik.
Dişler 

Dağa varır seslenir, Köye gelir yaslanır.
Balta 

Bahçede bağlı bohça 
Lahana 

Ben giderim, o gider, İçimde tık tık eder.
Kalp 

İncecik beli, Elimin eli. 
Çatal 

Küçük kare kutu, 
İçi insan dolu.
Televizyon

Kandilde var, mumda yok, Mendilde var, çulda yok. 
Dil 

Uzaktan baktım bir karataş, 
Yanına gittim dört ayak bir baş.
Kaplumbağa

İnci gibi dişlerim, odunları dişlerim. 
Testere 

Akşam el üstünde çamur, sabah el içinde kömür.
Kına 

Ben iki hasretlinin arasında dururum. Onları konuştururum.
Telefon 

El eker, dil biçer
Yazı

Ha iki teker, ha üç teker, İki ayakla nasıl gider?
Bisiklet 

Bilgi verir herkese, En güzel dosttur bize.
Kitap 

Bir sapı var, yüz topu var. 
Üzüm 

Kıvrımlı kaşık, Duvara yapışık.
Kulak 

Zenginin elinde, 
Fukaranın dilinde.
Para 

Yemeğin başı, 
Hastanın aşı.
Çorba 

Bilene gereksiz,
Bilmeyene yetersiz; 
Büyükler söyler,
Küçükler dinler.
Öğüt

Kuyruğu var, at değil. Kanadı var, kuş değil.
Balık

Dışı var, içi yok;
Tekme yer, suçu yok.
Top

Doktor verdi,
Ben içtim.
Çabucak iyileştim.
İlaç

Duruşu ömür,
Gözleri kömür,
Soğuk dondurur,
Sıcak öldürür.
Kardanadam

Ağzı var odun yutar, Bacası var duman tüter.
Soba

Suyu tuzlu içilmez,
Vapursuz hiç geçilmez,
Rüzgârlar çok eserse,
Dalgaları eksilmez.
Deniz

Gökte gördüm bir köprü, Rengi var yedi türlü.
Gökkuşağı

Ben giderim, O gider Güneşte beni izler
Gölge

Akşam baktım çok idi, Sabah baktım yok idi.
Yıldız

1. Sınıf Öğrencilerine Bilmeceler


Yattım yumuşak 
Uyudum sıcak sıcak


- Yatak


Ben giderim, o gider
Güneşte beni izler

- Gölge

Çarşıdan aldım bir tane
Eve geldim bin tane

- Nar

Yarım kaşık,
Başa yapışık

- Kulak

Küçük küçük dişleri,
Güzel eder saçları.

- Tarak

Odun yutar,
Bacası tüter.

- Soba

Bakınca görünürsün,
Kaçınca silinirsin.

- Ayna

Karada bayılır,
Suda ayılır.
- Balık
Okul Öncesi Çocuklarına Bilmeceler

Açtım okudum dalından, yedim doydum balından.

KİTAP 

Ağzı var dili yok, yemek yer, su içmez, kuyruğu var at değil, kanadı var kuş değil.

BALIK 

Allah yapar yapısını, bıçak açar kapısını.

KARPUZ 

Arşın ayaklı, Burma bıyıklı.

TAVŞAN 

Attım atmaz, yere batmaz, yeminlidir, yaya gitmez.

GÜNEŞ 

Attım beyaz yumağı, tuttum siyah yumağı.

GÜNDÜZ-GECE 

Ayağım var yürüyemem, eşyam çoktur sürüyemem, her odada ayaktayım, bilsenize ben neyim?

MASA 

Ayvalar sarardımı, gökyüzü karardımı, okullar açılırken, leylek Nil'e vardımı?

SONBAHAR-GÜZ 

Az gitti, uz gitti, dere tepe düz gitti, altı ay bir güz gitti uyanınca hep bitti

RÜYA 

Bahçede kırda dolaşır, evini sırtında taşır.

KAPLUMBAĞA 

Başlatır o heceden, çıkarır hep yüceden, çok oğlu kızı vardır, ne de tatlı sözü vardır

ÖĞRETMEN 

Ben beslerim, o süsler.

ÇİÇEK 

Ben iki hasretlinin arasında dururum, yüzlerini görmeden onlarla konuşurum.

TELEFON 

Bilmece bildirmece, el üstünde kaydırmaca.

SABUN 

Bir çuval cevizim var, sayarım tükenmez.

YILDIZ 

Bir kovanda bin arı, bini çalışkan arı, balları baldan tatlı, canları candan tatlı.

OKUL VE ÖĞRENCİLER 

Bir küçücük kumbara, ekin taşır ambara.

KAŞIK 

Bir küçücük kutudur, Bütün dünya yurdudur.

RADYO 

Biz biz idik biz idik, yüzbinlerce kız idik, gece oldu dizildik, gün olunca silindik.

YILDIZLAR 

Biz onu görürüz, o bizi görmez, o konuşur dinleriz, biz konuşuruz, dinlemez.

TELEVİZYON 

Çarşıdan aldım kapkara, evde kızıllaştı maskara.

KÖMÜR 

Çarşıdan alınmaz, mendile konulmaz, ondan tatlı şey olmaz.

UYKU 

Çın-çınlı hamam, kubbesi tamam, bir gelin aldım, babası imam.

SAAT 

Dağdan gelir, taştan gelir, bir kükremiş arslan gelir

SEL 

Daldan dala, kırmızı pala.

SİNCAP 

Dışı var içi yok, tekme yer suçu yok

TOP 

El eker dil biçer.

YAZI 

Elsiz ayaksız kuyu kazar

YAĞMUR 

Eve bitişik odada, yemek pişer orada.

MUTFAK 

Fini fini fincan, içi dolu mercan

NAR 

Finişli minişli, elimden uçtu, karşı dağdan su içti.

BULUT 

Ham iken tatlı, olmuşu acı.

ÇOCUK 

İki camlı pencere, bakıp durur heryere

GÖZLÜK 

İki çubuk bir makas, hokkabaz mı hokkabaz.

LEYLEK 

İp bağladım sopaya, uçtu gitti tepeye.

UÇURTMA 

Kapıyı açar, kapamadan kaçar.

RÜZGAR 

Kapkaradır her yanı, günde dağlanır canı.

TENCERE 

Kara yorgan örtündü, göz gözü görmez oldu.

GECE 

Kışın yatar, yazın kalkar.

SOBA 

Küçücük fıçıcık, içi dolu turşucuk


Konuş deyince konuşur, sus deyince susar
 

RADYO 

Mavi atlas, Arşın yetmez, Makas kesmez, Terzi biçmez

GÖKYÜZÜ 

Mavi tarla üstünde, beyaz güvercin yürür

YELKENLİ 

Nar tanesi, nur tanesi, dünyamızın bir tanesi

AY 

Ocak başında kuyu, kuyunun içinde suyu, suyun içinde yılan, yılanın ağzında mercan.

LAMBA 

On ay yatar, iki ay kalkar, feneri yakar, etrafa bakar

ATEŞ BÖCEĞİ 

Önce dalda oynar, sonra kazanda kaynar, her sabah masamızda, tatlı tatlı şarkı söyler.

REÇEL 

Önce yeşildi, sonra kesildi, dumana gömüldü, kiraz kesildi

ODUN 

Sağken yerinden ayrılmaz, öldükten sonra gezer.

YAPRAK 

Sarı sarı içinde, sarı zarfın içinde, on iki birlik kardeş, birbirinin içinde.

PORTAKAL 

Sarıdır sarkar, düşeceğim diye korkar.

AYVA 

Sende var bende var, bir kuru dalda var.

İSİM 

Sıra sıra odalar, birbirini kovalar

TREN 

Sokağa gidiyorken, gözlerim seni arar, hoşgeldin, safa geldin, baş üstünde yerin var.

ŞAPKA 

Su üşümüş ben olmuşum, Güneş çıkmış yok olmuşum

BUZ 

Şehri var evi yok, nehri var suyu yok, yolu var treni yok.

HARİTA 

Şu derenin öte yüzü, beri yüzü, Gümbürcünün küçük kızı, Yayık çalkar harıl gürül.

GÖK GÜRLEMESİ 

Takır takır takraba, içindedir akraba, ağzında yokur dişi, her gün yemektir işi, ya erkektir ya dişi, bunu bilir her kişi

BEBEK 

Ufacık mermer tası, içinde beyler aşı, pişirirsen aş olur, pişirmezsen kuş olur.

YUMURTA 

Üstü çayır, biçilir, Altı çeşme, içilir.

KOYUN 

Yarım kaşık, duvara yapışık.

KULAK 

Yazın sıvasını yapar, kışın kapısını kapar

KIRLANGIÇ 

Yer altında civcivli tavuk.

PATATES 

Zenginin elinde, fukaranın dilinde

PARA 


Sıcak evin direği
Tıp tıp eder yüreği
(BABA) 


Dokuz ay zindanda yatar
Altı ayda zil çalar oynar
(BEBEK)
 

Özü tatlı,
Sözü tatlı,
Candan daha değerli
(ANNE) 


Yattım yumuşak
Uyudum sıcak sıcak
(YATAK)
 

Ham iken tatlı
Olmuşu acı
(BEBEK) 


Ben giderim,
O gider
Güneşte beni izler
(GÖLGE)
 

Askerden küçük
Paşadan büyük
(ÇOCUK) 


Gece içindeyiz
Gündüz dışında
Pencereli, kapılı
Şirin bir yuva
(EV)
 

Pazardan aldım
Bir tane
Eve geldim
Bin tane
(NAR) 


Eve bitişik odada
Yemek pişer orada
(MUTFAK)
 

Uzun yoldan kuş gelir
Ne söylese hoş gelir
(MEKTUP) 


Bir ağacı oymuşlar
İçine dünyayı koymuşlar
(TELEVİZYON)

Buradan attım kılıcı
Halep’te oynar ucu
(TELEFON) 


Çın çın eder
Haber sorar
(TELEFON)

Sesi var canı yok,
Konuşur ağzı yok
(RADYO) 


İstanbul da pişer
Kokusu buraya düşer
(MEKTUP)

O her gün yeniden doğar
Dünyaya haber yayar
(GAZETE) 


Kuyruğu var
Canlı değil
Konuşur
Ama insan değil
Camı var
Ama pencere değil
(TELEVİZYON)

Alt yanı sivri tepe içindedir (Çene) 

Üst yanı çakıldak (Diş)
Daha üstü muşulak (Burun) 

Daha üstü ışıldak (Göz)
Üstü kara kolan (Kaş) 

Daha üstü bir alan (Alın)

İner reyhan gibi
Oturur sultan gibi
Dürülür hasır gibi
Satılır esir gibi (Kar) 


Uzadıkça kısalan şey nedir
(Hayat veya Ömür).

Allah yapar yapısını,
Bıçak açar kapısını.
(karpuz)


Mavi tarla üstünde,
Beyaz güvercin yürür.
(yelkenli)

Ocak başında kuyu,
Kuyunun içinde suyu;
Suyun içinde yılan,
Yılanın ağzında mercan.
(lamba)
 

Çın-çınlı hamam,
Kubbesi tamam,
Bir gelin aldım,
Babası imam.
(saat)


Bir çuval cevizim var,
Sayarım tükenmez.
yıldız El eker dil biçer.
(yazı)

Arşın ayaklı,
Burma bıyıklı.
(tavşan) 


Bir küçücük kutudur,
Bütün dünya yurdudur.
(radyo)

Fini fini fincan,
İçi dolu mercan.
(nar)
 

Küçücük fıçıcık,
içi dolu turşucuk.
(limon)

Daldan dala,
Kırmızı pala.
(sincap)
 

Yarım kaşık,
Duvara yapışık.
(kulak)

On ay yatar,
İki ay kalkar;
Feneri yakar,
Etrafa bakar.
(Ateş Böceği) 


Dağda tak tak,
Suda cıp cıp.
Arşın ayaklı,
Burma bıyıklı.
(balta,balık,leylek)

Dağdan gelir, taştan gelir,
Bir kükremiş arslan gelir.
(sel)
 

Sıra sıra odalar,
Birbirini kovalar.
(tren)


Sarı sarı içinde,
Sarı zarfın içinde,
On iki birlik kardeş,
Birbirinin içinde.
(portakal)
 

Az gitti, uz gitti,
Dere tepe düz gitti,
Altı ay bir güz gitti;
Uyanınca hep bitti.
(rüya) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler

Okul Öncesi ve İlköğretim Öğrencileri İçin Çocuk Şarkıları

Çocuk Şarkıları, Okul Öncesi ve İlköğretim Öğrencileri İçin ANKARA TÜRKÜSÜ Ankara’nın taşına bak Gözlerimin yaşına bak Şaşkın d...