Drama-Skeç-Tiyatro-Oyun Sitesi

24 Eylül 2013 Salı

Parasız Yemek

PARASIZ YEMEK

(Hacivat, dükkânının kapısındadır.)
HACİVAT - Aman Karagöz'üm gel, gel!...
KARAGÖZ - Geldim ya!...
HACİVAT - Öyle değil, kapıda durma, içeri gel!...
KARAGÖZ - Zaten demesen de girip oturacağım Hacı Cavcav!
Eve gitmeden önce sana uğradım.

HACİVAT - İyi yaptın! Hele yavaş yavaş anlat bakalım, o telefon işi neydi?
KARAGÖZ - Geçen gün bir iş konuşmak için vapurla karşıya geçmiştim yaa...
HACİVAT - Hatırladım, geçerken bana uğramıştın.
KARAGÖZ - Benimle konuşacak patron hastalanmış... "Birkaç hafta sonra gel!" dediler.
HACİVAT - Vah vah vah!... Pekalâ, hemen ne işi buldun da dönmeyip üç gün üç gece kaldın?
KARAGÖZ - Patlama işte anlatıyorum! Derken can sıkıntısı ile iskeleye dönerken... Oooof off!...
HACİVAT - Aman ne oldu?... Kaç gündür neredeydin?
KARAGÖZ - Of oooof ki of oooof!... Keşke bakmaz olaydım.
HACİVAT - Karagöz'üm ne oldu bu kadar oflayacak?
KARAGÖZ - Adamın biri kapıda durmuş "Gel kardeşim, sen de gel, sen de gel!" diye sesleniyor.
HACİVAT - Allah Allah, ne satıyor?
KARAGÖZ - Ben de merak edip yanaştım. Bir de ne göreyim? Vitrinde çeşit çeşit yemekler, tatlılar... İçeriden de mis gibi kokular geliyor.
HACİVAT - Desene adam reklam yapıyor?
KARAGÖZ - Kapıdaki adamın ne yaptığını bilmiyorum ama benim karnım, guruldayıp, ağzım sulanmaya başladı.
HACİVAT - Yanında paran da yok Karagöz'üm, hemen oradan ayrılsaydın!
KARAGÖZ - Ben de öyle yapacaktım. Yemekleri son defa seyredip kokladıktan sonra birkaç adım attım ki...
HACİVAT - Yoksa fenalık falan mı geldi?
KARAGÖZ - Hayır, kapıdan seslenen adam önüme geldi. "Sen de gel abiciğim, sen de gel!" diye koluma girip beni içeri aldı.
HACİVAT - Herhalde lokantanın kuruluş yıldönümü falan ki tanıtım yapıyorlar. Belki de o gün yeni açıldı.
KARAGÖZ - Benim öyle şey düşünecek hâlim var mı? Girdim ki içerisi masa dolu, masalar yemek yiyenlerle dolu. Hemen beyaz elbiseli iki kişi beni karşılayıp oturttular.
HACİVAT - Eeee, neler yedin bakalım?
KARAGÖZ - Önce ne yiyeceğimi şaşırdım. Sonra vitrinde gördüklerimi sıra ile getirtmeye başladım.
HACİVAT - Oh oh, benim de ağzım sulandı. Sonra?...
KARAGÖZ - Masalarda benden başka yemek yiyen kalmadı. Beyaz elbiseliler benim başımda hazırolda bekliyorlar Hacı Cavcav!
HACİVAT - Herhalde senin Karagöz olduğunu anladılar da memnun etmeye çalışıyorlar?
KARAGÖZ - Ben de öyle zannettik de çok hoşuma gitti.
HACİVAT - Neyse, sonra?...
KARAGÖZ - Ne çeşit yiyecekler varsa yedim amma karnım küp gibi oldu. Herkes gülüyor, beni selamlıyor.
HACİVAT - Aman ne güzel efendim, keşke beraber gitseydik.
KARAGÖZ - Çok iyi olurdu Hacı Cavcav!
HACİVAT - Sonra Nereye gittin Karagöz'üm?
KARAGÖZ - Hiçbir yere gidemedim. Kapıdan çıkıyorduk ki iki kişi kollarıma girip beni tekrar içeri...
HACİVAT - Eyvah, yemeklerin parası değil mi? Sende de yok!
KARAGÖZ - Onlara ben de öyle söyledim. Beni mutfağa hapsettiler. Bir hafta bulaşık yıkadım.
HACİVAT - Vah vah vah, geçmiş olsun!
KARAGÖZ - Sana da telefon ettirdim ki, evden merak etmesinler.
HACİVAT - İyi akıl ettin! "İş bulmuş çalışıyormuş" dedim.
KARAGÖZ - Ben de "Aldığım parayı çadırdım." Diyeceğim. Sakın kimseye söyleme! (Karagöz gider.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkürler

Okul Öncesi ve İlköğretim Öğrencileri İçin Çocuk Şarkıları

Çocuk Şarkıları, Okul Öncesi ve İlköğretim Öğrencileri İçin ANKARA TÜRKÜSÜ Ankara’nın taşına bak Gözlerimin yaşına bak Şaşkın d...