(Bir adam elinde sopa sahneye girer.
Diğer elinde bir kağıt. Önce sağa sola bakar, sonra seyircilere döner.)
Merhabalar! Buralı mısınız hepiniz?
Yaaa ben bir adres arıyorum. Aha bu kağıtta yazıyor. Ama benim okuma yazmam
olmadığından bizim deli çavuşa yazdırdık. Deli dediğime bakmayın, aslında iyi
adamdı da, yat,kalk,sürün,arkadaşınızı katlayın,dürün,fırına sürün derdi de
başka bir şey demezdi. (kollarıyla hareketleri yapar)
Biz de ona deli çavuş derdik.Nereli olduğunu kimse bilmezdi. Biz de korkudan
soramazdık. Ben mi nereliyim? Karslıyım tabii ki. Ne güzeldir benim memleketim
bir bilseniz. Gerçi cennet vatanımın her yeri güzel.
Neyse konumuza dönelim. Şimdi bizim koskoca bölükte iki Karslıydık biz. Hemşo
yani. Ben daha kıdemliydim tabii ki.(kasılarak) O yüzden de daha erken bitirdim
vatani görevimi. Hemşom ne mi yapıyor şimdi. O hala ağlıyordur.
Yanlış anlamayın aman ha. Askerlikten korktuğundan veya sıkıldığından değil.
Onun görevi bu. Aşçı da bizim hemşo. Her gün çuval çuval soğan soyunca adam
dayanamıyor tabii.
Bu bizim hemşo çok gariban adamdı. Ben tezkereyi alınca babasına bir haber,bir
selam götürmemi istedi.Ben de kabul ettim. O da bizim deli çavuştan aman diledi
ve adresi bu kağıda yazdırdı. Ama kime sorsam adam cüzamlıymışım gibi kaçıyor
benden. Bir de suratıma kağıdı atıp “Dalga mı geçiyon benle.” Diye dövmeye
kalkıyor. Ne zormuş bu okuma yazma bilmemek. Okuyabilsem bulacağım da, ah ah
zamanında çok istemiştim okula gitmeyi ama okul yoktu ki köyde. Askerde de
okuma öğreteceklerdi, ben oh talimden kurtulduk diye yatardım hep derste.
Aha biri geliyor,dur bir sorayım bakiim. ( sağ taraftan sahneye bir kişi
girer.)
-- Gardaş, Selamunaleyküm.
-- Aleykümselam,buyur
-- Kardaş bana şu kağıtta yazan adresi
bir tarif eder misin?
(Adam kağıdı alır,okur.Sinirli bir
şekilde)
-- Dalga mı geçiyorsun benle kardeşim.
Çek git senle mi uğraşacağım ya ( der.Gider.)
Gördünüz mü başıma geleni. Yine aynısı oldu. Kime sorsam aynısını yapıyor. Ne
yazıyor ki bu kağıtta. Yoksa bizim deli çavuş yanlış mı yazdı. Ya da hemşo
başka memleket adresi mi verdi ki. Aha biri daha geliyor. Dur şuna bir okutayım
şu adresi. (Birisi sahneye girer.)
-- Gardaş kurbanın olam şu kağıtta
yazan adresi bana okur musun. Bizim askerden hemşo yazdıydı da babasına selam
götürecektim.
-- Ver bakalım. (der adam ve kağıdı
okumaya başlar.)
Sayın ve saygıdeğer kıdemli hemşom
Şimdi
Varacaksın Kars’a
Kars’ın ortasında var bir arsa
Arsanın ortasında bir oda
Odanın önünde kapı
Kapının üstünde tokmak
Çalacaksın tokmağı
Açılacak kapı
Çıkacak karşına bir babo
Aha o babo benim babo
Selamlarımı ilet
Aşçı hemşon memo
(adam sinirli bir şekilde)
-- Bu ne biçim adres kardeşim. Dalga
mı geçiyorsun sen. (der. Kağıdı atar gider.)
Ulan hemşo,ulan hemşo(Bezgin bir şekilde) Böyle adresi sorsam bende beni
döverdim. (der. Sahneyi terk eder)