HACİVAT-Günaydın
Karagöz’üm! Ne yapıyorsun?
KARAGÖZ-Bulaşık
yıkıyorum görmüyor musun?
HACİVAT-Aman
Karagöz’üm şaka yapma, hani bulaşıklar nerede?
KARAGÖZ-İçtim!
HACİVAT-Gene şaka
yapıyorsun Karagöz’üm, hiç bulaşıklar içilir mi?
KARAGÖZ-Olsun, ben
içerim.
HACİVAT-Sen bulaşık
yıkamıyorsun, kapının önüne çıkmış güneşleniyorsun. Gel seninle biraz hava
alalım.
KARAGÖZ-Ben almam.
Benim havam var. Bakkala kızıyorum.
HACİVAT-Etme eyleme
Karagöz’üm, hava bakkaldan alınmaz.
KARAGÖZ-Bal gibi
alınır.
HACİVAT-Elbette balı
bakkaldan alırsın ama hava bakkaldan alınmaz.
KARAGÖZ-Alınır!
HACİVAT-Alınmaz!
KARAGÖZ-Alınır!
HACİVAT-Hadi anlat
bakalım nasıl alınırmış?
KARAGÖZ-Geçen gün
bakkala gittim. Gazete hediye verecekmiş.
HACİVAT-Eeee?
KARAGÖZ-Bakkala
gazete istiyorum dedim.
HACİVAT-Gazeteyle
hava almanın ne ilgisi var Karagöz’üm?
KARAGÖZ-Var var da
onu anlatıyorum. Acele etme yahu!
HACİVAT-Peki anlat
bakalım, sustum.
KARAGÖZ-Bakkal bana
dedi ki, hediye yarın verilecek. Yarın sabah erkenden gel al. Erken gelmezsen
hava alırsın dedi.
HACİVAT-Peki aldın mı
gazeteyi?
KARAGÖZ-Alamadım. Ben
geldiğimde gazete bitmiş. Bakkal da bana hava aldın dedi.
HACİVAT-Ha anladım şu
mesele!
KARAGÖZ-Ben bakkala
kızıyorum artık hava almam. Benim havam var.
HACİVAT-Bu öyle değil
Karagöz’üm! Yani seninle biraz gezelim, dolaşalım.
KARAGÖZ-Dosdoğru
söylesene gezelim diye. Niye hava alalım diye kafamı karıştırıyorsun.
HACİVAT-Haklısın ama
öyle de söylenir.
KARAGÖZ-Yok ben hava
almam, istemem. Bakkala kızıyorum.
HACİVAT-Tamam tamam.
Hadi seninle şöyle biraz yürüyelim.
KARAGÖZ-Yürüyelim
bakalım. Bana bak. İşin içinde hinlik filan yok değil mi?
HACİVAT-Olur mu
Karagöz’üm, ben sana yapar mıyım hiç?
KARAGÖZ-O sesler ne
öyle Hacivat Çelebi?
HACİVAT-Şurda
çocuklar var onların sesi!
KARAGÖZ-Ne diyorlar
öyle?
HACİVAT-Yanlarına
varalım bakalım anlarız. Merhaba sevgili yavrular!
ÇOCUKLAR-Deli deli
depeli, kulakları küpeli. Deli deli depeli, kulakları küpeli
HACİVAT-Hayrola
çocuklar çok neşelisiniz bugün!
ÇOCUKLAR -Deli var
deli, onunla eğleniyoruz.
HACİVAT-Yapmayın
çocuklar insanlarla eğlenirli mi hiç?
ÇOCUKLAR -Kaaambur
kaaaambur!
DELİ-De...de...de...defolun...Zev...zev...zev...zevzekler!
HACİVAT-Aman çocuklar
öyle demeyin! Bak adamcağızı kızdırmışsınız.
ÇOCUKLAR - Kekeme.
Kekeme. Şaaaaşı şaaaaşı, göbeği değirmen taşı.
HACİVAT- Alay etmeyin çocuklar sakın! İnsanların
kusurlarından dolayı alay edilmez.
ÇOCUKLAR -Ne güzel
eğleniyoruz işte neden alay edilmesin.
HACİVAT-Onu Allah
öyle yaratmış.
ÇOCUKLAR -Biz
eğlenelim diye öyle yaratmış öyleyse.
KARAGÖZ-Bana bakın
köftehorlar, benim tepemi attırmayım. Yoksa tepelerim sizi ha!
HACİVAT-Dur hemen
kızma Karagöz’üm. Bunlar daha çocuk. Kızarak çocuklara bir şey anlatılmaz.
KARAGÖZ-Anlatılır
anlatılır. İki tane yapıştırdım mı bir güzel anlarlar!
HACİVAT- Yok yok
Karagözüm sen dur hele. Ben şimdi onlara güzel güzel anlatırım.
KARAGÖZ-Hadi anlat
bakalım öyleyse.
HACİVAT-Çocuklar beni
dinleyin bakalım. Bu alay ettiğiniz kim?
ÇOCUKLAR-Deeeli,
deeeli!
HACİVAT-Kuzum öyle
değil? Yani insan mı hayvan mı?
ÇOCUKLAR-İnsan!
HACİVAT-Peki kim
yarattı onu?
ÇOCUKLAR-Allah!
HACİVAT-Aferin
çocuklar. Gördün mü Karagöz’üm bu çocuklar çok akıllı. Peki, sizi kim yarattı?
ÇOCUKLAR-Allah!
Tamaaaam, şimdi anlaştık.
HACİVAT-Peki sizi
neye sağlam da onu öyle kusurlu yarattı.
ÇOCUKLAR –Çocuklar
eğlensinler gülsünler diye yaratmış olabilir.
KARAGÖZ-Bana bakın
zevzekler. Valla tepelerim şimdi hepinizi!
HACİVAT-Dur dur sakin
ol Karagöz’üm. Sinirlenme hemen!
KARAGÖZ-Terbiyesiz bu
çocuklar. Bir de çok akıllı diyorsun hacı cavcav!
HACİVAT-İnsanlar
özürlü insanları görerek ibret alsınlar, kendi durumlarına şükür etsinler diye
yaratmış diye düşünsek nasıl olur çocuklar? Bunlarla eğlenirsek yanlış yapmış
oluruz.
ÇOCUKLAR-Hııı?
KARAGÖZ-Kızdın mı
bana hacı cavcav!
HACİVAT-Sana kızmadım
Karagöz’üm. Gel şimdi çocuklara doğrusunu anlatalım. Çocuklar siz bizi iyi
dinleyin bakalım. Ben Karagöz amcanıza anlatacağım. Sonra size de sorular
soracağım.
KARAGÖZ-Hadi bakalım.
HACİVAT-Empati nedir
biliyor musunuz çocuklar?
ÇOCUKLAR-Haaaaayır!
KARAGÖZ-Ben biliyorum
kasımpatı bir çiçektir.
HACİVAT-Kasımpatı
değil Karagöz’üm empati, empati!
KARAGÖZ-Neymiş o?
Empati mi sempati mi?
HACİVAT-Empati,
kendimizi karşımızdakinin yerine koymak yani.
KARAGÖZ-Koyduk ne
olacak?
HACİVAT-Mesela
seninle alay etseler kızmaz mısın?
KARAGÖZ-Kızarım
elbet.
HACİVAT-Madem bizimle
alay edilince kızıyorsak başkalarıyla da biz alay etmeyeceğiz.
KARAGÖZ-Ha anladım
hacı cavcav.
HACİVAT-Alay
ettiğimiz insanlar toplumdan kaçarlar. Hatta saldırgan bile olabilirler. Bize
ve başkalarına zarar vermelerine sebep olmuş oluruz.
KARAGÖZ-Empati bu
kadar mı?
HACİVAT-Elbet bu
kadar değil. Bu insanların kalbini kırmış oluruz. Bu da Allah’ın hoşuna gitmez.
KARAGÖZ-Bize kızar
mı?
HACİVAT-Yanlışta
ısrar edersek kızar.
KARAGÖZ-O zaman alay
etmeyelim öyleyse.
HACİVAT-Alay etme
yerine onlara sevgiyle şefkatle yaklaşalım. Gördüğümüz zaman da vah vah yazık
olmuş filan gibi laflar etmeyelim.
KARAGÖZ-Neden? Hani
onlara şefkatle yaklaşacaktık.
HACİVAT-Öylesi sözler
onların hoşuna gitmiyor. Kusurlu olduklarına daha çok üzülüyorlar.
KARAGÖZ-Saçlarını
okşayalım öyleyse.
HACİVAT-Çok samimi
isek okşayabiliriz ama her özürlüyü değil tabi.
KARAGÖZ-Başka ne
yapalım?
HACİVAT-Onları
toplumdan dışlamayalım, toplumun bir parçası olduğunu düşünelim.
KARAGÖZ-Tamam
anladım.
HACİVAT-Sokaklarda,
araçlarda onlara öncelik verelim. Toplu taşım araçlarında onlara, hastalara ve
yaşlılara yer verelim.
KARAGÖZ-Anladım.
HACİVAT-Siz de
anladınız mı çocuklar?
ÇOCUKLAR-Anladıkkkk!
KARAGÖZ-Bir daha
başkalarıyla alay etmeyin. Ben de sizi pataklamayayım!
ÇOCUKLAR -Teşekkür
ederiz Hacivat ve Karagöz amca! Biz böyle düşünememiştik!
HACİVAT-Hadi bakalım
öyleyse. Gidin şimdi eğlendiğiniz insandan özür dileyin ve gönlünü alın. Bir
daha da özürlü kusurlu insanlarla alay etmeyin.
Evet, sevgili izleyiciler.
Sürçülisan ettikse af ola. Siz siz olun hiç kimseyle alay etmeyin. Bir başka
oyunda buluşuncaya dek bol bol kitap okuyun. Hoşça kalın, dostça kalın.