HACİVAT-Karagöz sen
hiç yalan söyledin mi?
KARAGÖZ-O ne demek?
HACİVAT-Şey yani,
başkalarını kandırdın mı?
KARAGÖZ-Yok ben öyle şey yapmam.
HACİVAT-Canım
çocukken filan, hani, belki diye sordum.
KARAGÖZ-Çocukken çok şey
yaptım ben!
HACİVAT-Ne yaptın?
KARAGÖZ-Adam kestim.
HACİVAT-Amma attın
Karagöz. Hiç koskoca adamlar kesilir mi?
KARAGÖZ-Karpuz kestim
öyleyse?
HACİVAT-O da olmaz.
Çocuklar bıçaklarla oynamaz.
KARAGÖZ-Yahu ne istiyorsun? İlla yalan mı
söyleyelim? Doğru söylüyoruz inanmıyorsun.
HACİVAT-Mesela okula
giderken filan ne yaptın?
KARAGÖZ-Ha
hatırladım. Resmi babama yaptırdım, öğretmene kendim yaptım dedim.
HACİVAT-Hah şimdi
oldu işte.
KARAGÖZ-Bir de
arkadaş kopya çekti diye öğretmene yalan söyledim.
HACİVAT-Ayıp olmuş
ama Karagöz.
KARAGÖZ-Ha bir de
alacaklılar babamı arıyorlardı telefonda. Babam evde yok dedim.
HACİVAT-Başka ne
yalan söyledin hatırla bakalım?
KARAGÖZ-Annemle doktora gitmiştik. İğne yazmasın
diye bir şeyim yok dedim.
HACİVAT-Başka?
KARAGÖZ-Anneme babama karnemi göstermedim. Zayıfım
yok dedim.
HACİVAT-Eeee sonra ne
oldu?
KARAGÖZ-Sınıfta
kaldım tabi.
HACİVAT-Eh, hak
etmişsin ama! Anlat anlat başka neler yaptın?
KARAGÖZ-Şey yaptım.
Ödevleri yapmayınca öğretmene sular kesikti ondan yapamadım dedim.
HACİVAT-İnanır mıydı
peki?
KARAGÖZ-İnanmazdı. O da sene sonuna kadar benim
iflahımı keserdi.
HACİVAT-Peki
Karagöz’üm sen bu yalanı kimden öğrendin?
KARAGÖZ-Babamdan, annemden, ev sahibinden bir de
önlük satandan!
HACİVAT-Allah Allah!
Söyle bakalım nasıl yalan söylemişlerdi. Mesela baban kime yalan söyledi.
KARAGÖZ-Trafik polisine söyledi. Valla sarıda
geçtim memur bey, dedi.
HACİVAT-Sonra ne
oldu?
KARAGÖZ-Polis inandı. (Gülerek) He he he…Eline ceza makbuzu verdi.
HACİVAT-İnanmamış
Karagöz’üm. Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış.
KARAGÖZ-Ne demek o?
HACİVAT-Yani
yalancının yalanı tez ortaya çıkar demek.
KARAGÖZ-Ha anladım.
Doğru valla hepsi çabuk ortaya çıkıyor.
HACİVAT-Peki annen
nasıl yalan söyledi?
KARAGÖZ-Seni leylek
getirdi dedi.
HACİVAT-İnandın mı?
KARAGÖZ-İnandım tabi.
Nerde leylek görsem anneeee diye çağırdım.
HACİVAT-Duydu mu
peki?
KARAGÖZ-Duydu da
inanma der gibilerden gagasını takırdattı.
HACİVAT-Peki ev
sahibi nasıl yalan söyledi?
KARAGÖZ-Evden çıkın!
Almanya’dan oğlum gelip girecek dedi, bizi çıkardı.
HACİVAT-Gerçek miymiş,
geldi mi?
KARAGÖZ-Biz çıkınca
başka kiracı girdi.
HACİVAT-Bir de
önlükçüden bahsetmiştim. O ne yalan söylemişti?
KARAGÖZ-Bana bir
önlük verdi, her bedene uyar dedi.
HACİVAT-Uymadı mı
peki?
KARAGÖZ-Babama uydu.
Ben giyince annemin uzun eteği gibi oldu.
HACİVAT-Sonra ne
oldu?
KARAGÖZ-Götürdük geri
vermeye? Bu önlüğü biz satmadık dedi.
HACİVAT-Eeeee?
Kızmadı baban?
KARAGÖZ-Kızmadı!
HACİVAT-Ne yaptı?
KARAGÖZ-Yumdu gözünü
açtı ağzını?
HACİVAT-Ne dedi?
KARAGÖZ-Ascam,
kescem, kırcam, dökcem bir sürü sıraladı.
HACİVAT-Vay vay vay!
Sonra!
KARAGÖZ-Bir şey
olmadı. Babam da sıktı yani. Sonra o
önlüğü bulaşık yıkarken mutfakta kendisi giydi.
HACİVAT-Aferin
Karagöz mertçe yaptığın yanlışları ve yalanları söyledin.
KARAGÖZ-Tabi hacı
cavcav yalan kötü bir şeydir.
HACİVAT-Dur ben de
sana çocukken söylediğim yalanlarımı söyleyeyim de ödeşelim. Yoksa bana hakkın
geçer.
KARAGÖZ-Sen de mi
yalan söyledin! Vay be! Ben de büyükler yalan söylemez biliyordum.
HACİVAT-O zaman ben
de çocuktum Karagöz.
KARAGÖZ-Peki şimdi
yalan söylüyor musun?
HACİVAT-Şimdi sana
söyleyeceğim ama çocukken söylediğim yalan.
KARAGÖZ-Hadi söyle bakalım.
HACİVAT-Ya nasıl
söylesem?
KARAGÖZ-Türkü
çağırarak söyle! Ben nasıl söylediysem sen öyle söyle.
HACİVAT-İtfaiyeye
bizim evde yangın çıktı diye telefon etmiştim.
KARAGÖZ-Eeeee?
HACİVAT-İtfaiye eve
çıkıp geldi. Polisler de geldi. Evde ben yalnızım. Çok korktum ne yapacağım
şimdi diye.
KARAGÖZ-Eee ne oldu
sonra?
HACİVAT-Polisler
adresten babamın çalıştığı iş yerini bulmuşlar. Koşa koşa babam eve geldi.
KARAGÖZ-Kızmadı mı?
HACİVAT-Hem de nasıl?
Dur hele.
KARAGÖZ-Durdum.
HACİVAT-Evin önünde
arazözü gören komşular da anneme telefon etmişler.
KARAGÖZ-Oh oh! Annen
de geldi eve!
HACİVAT-Nerdeee!
Bayılıp düşmüş duyunca. Annemi de hastaneye kaldırmışlar.
KARAGÖZ-Hoppala!
Desene iş çetrefilleşti.
HACİVAT-Hem de nasıl?
KARAGÖZ-Sonra ne oldu?
HACİVAT-Bu bana çok
kötü bir ders oldu. Bir daha yalan söylemedim ama babam da ceza verdi, bir ay
harçlığımı kesti.
Evet, sevgili izleyiciler. Sürçülisan
ettikse af ola. Bizimki latifeydi. Siz
siz olun sakın yalan söylemeyin. Tertemiz pırıl pırıl, pırlanta çocuklar olun. Bir başka oyunda buluşuncaya dek bol bol
kitap okuyun. Hoşça kalın, dostça kalın.